İnönü Mh., Kayışdağı Cd., Oğuşlar İş Merkezi No: 200, K: 4, D: 7, Ataşehir/İstanbul

Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizmasının Türkiye Ekonomisine Etkisi

Ana Sayfa/ Haberler/ Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizmasının Türkiye Ekonomisine Etkisi
Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizmasının Türkiye Ekonomisine Etkisi
Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizmasının Türkiye Ekonomisine Etkisi

Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizmasının Türkiye Ekonomisine Potansiyel Etkileri çalışması tamamlandı.

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) iş birliği ile farklı AB ETS ve ulusal karbon fiyatlandırma senaryoları altında Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizmasının (SKDM) genel olarak Türkiye ekonomisi ve belirli sektörler üzerindeki etkilerinin öngörüldüğü “Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizmasının Türkiye Ekonomisine Potansiyel Etkileri” isimli çalışma tamamlanmıştır.

Çalışma sonuçlarına göre ortaya çıkan tabloda demir-çelik sektörünün SKDM’den en çok etkilenecek, çimento sektörünün ise en çok etkilenecek ikinci sektör olacağı tahmin edilmektedir. Model sonuçlarına göre, ulusal karbon fiyatlandırma uygulamasının SKDM maliyetlerini düşüreceği raporlanmıştır.

AB'ye ihraç edilen hedef ürünlerdeki gömülü Kapsam 1 ve Kapsam 2 emisyonları dikkate alınarak 75 Avro/tCO2e'lik bir SKDM ücreti varsayıldığında sanayiye yönelik potansiyel yıllık SKDM maliyetleri 2027 yılında 138 milyon Avroya ulaşmaktadır. Öte yandan SKDM ücretinin 150 Avro/tCO2e'ye yükselmesi halinde bu maliyetler 2032 yılına kadar yıllık 2,5 milyar Avroya yükselebileceği tahmin edilmiştir. Bu da zaman içinde kapsanan sanayi kolları için artan bir SKDM ücreti yüküne sebep olmaktadır.

Türkiye'nin 20 Avro/tCO2e'lik bir ulusal karbon fiyatı uygulaması durumunda, potansiyel SKDM maliyetleri 2027 yılında yılda 56 milyon Avroya düşecektir. 50 Avro/tCO2e düzeyinde daha yüksek bir ulusal karbon fiyatı senaryosunda, SKDM maliyetleri 2032 yılına kadar yıllık 1,08 milyar Avroya düşecektir; yani SKDM maliyetleri 1,5 milyar Avro azalacaktır.

Türkiye, kendi ETS'sini uygulayarak, SKDM masraflarını dolaylı olarak üstlenmek yerine bu maliyetleri ETS gelirleri olarak içselleştirebilecek ve bunlar da daha düşük karbon emisyonu ile üretim teknolojilerinin seçimi ile AB ile ticaretimizde ihracatçılarımıza rekabetçilik konusunda bir adım önde olma fırsatı sağlayacağı raporda belirtilmektedir.

 

İlgili Bağlantılar: