Türkiye'nin petrol ve petrol ürünleri ithalatında Rusya'nın payı yüzde 68'e kadar yükseldi. Rusya'dan alımlar 2023 enerji faturasında avantaj sağlasa da bu alanda artan bağımlılık Türkiye'yi kırılgan bir konuma sokuyor.
Rusya'nın Ukrayna'ya savaş açmasından sonra Avrupa ülkelerinin Rus petrol ve doğalgaz ithalatının büyük bölümünü durdurmasının ardından Türkiye, Batı'da Rus enerjisinin en büyük ithalatçılarından oldu. Türkiye bu nedenle uzun süredir Rusya'dan hem petrol hem de petrol ürünü alımlarında avantajlı fiyat kullanıyor.
Reuters'in analizine göre Türkiye ve Türk şirketleri, indirimli Rus petrolü ve rafine ürün ithalatını artırarak, 2023 enerji faturalarında yaklaşık 2 milyar dolar tasarruf sağladı.
Necdet Pamir, EPDK verilerine göre Türkiye'nin ham petrol ve petrol ürünleri ithalatında Rusya'nın payının Aralık 2023'te yüzde 68,3'e ulaştığı bilgisini verirken bu oranın 2022 sonunda yüzde 41 civarında olduğunu hatırlatıyor.
Türkiye'nin Rusya'dan hem ham petrol hem de petrol ürünlerini yüzde 20-30 civarı düşük fiyattan aldığını söyleyen Pamir, "Aralık 2023, EPDK'nın yayınladığı en son rapordur. Ocak, şubat yani 2024 verileri buna dahil değil. Veriler ucuz aldığımız için Rusya'ya bağımlılığın arttığını gösteriyor" diyor.
Türkiye'nin Rusya'dan ham petrolün yanı sıra dizel, havacılık yakıtları ve denizcilik yakıtları aldığını belirten Pamir, "Benzin özelindeki karar Türkiye için bir sıkıntı yaratmaz ama daha önceden başlamış, yeniden devreye girebilecek rafinerilerde sıkıntı var. Bakıma alınacağı söyleniyor. Bu tabii stratejik bir karar da olabilir. Dizelde de daha önce böyle bir kısıtlama yaptı. Türkiye'ye de yansıdı" diye konuşuyor.
Pamir'in verdiği bilgiye göre Türkiye 2022 yılında Rusya'dan 2 milyon ton dizel, 12 milyon ton da ham petrol aldı.
Öte yandan Türkiye'nin Rusya'dan enerji ithalatı ham petrol ve petrol ürünleriyle sınırlı değil.
EPDK verilerine göre Türkiye, 2022 sonu itibariyle Rusya'ya doğalgazda yüzde 39,5, taş kömüründe yüzde 43 bağımlı görünüyor.
Pamir, "Hele bir de Akkuyu Nükleer Güç Santrali işletmeye alınırsa orada da yüzde 100 bağımlı. Dolayısıyla bu son derece riskli. Hangi ülkeye olursa olsun son derece yüksek bir risk oranı ve bir ülkenin hem enerji güvenliği hem ekonomik güvenliği hem dış politikası açısından ciddi sıkıntı" diye konuşuyor.